Bir konsept mağazanın tipik olarak aldığı tek bir form olmasa da, genel olarak toplumun belirli bir kesimine hitap edecek şekilde tasarlanmıştır. Örneğin yüksek modaya ilgi duyanlara hitap etmesi amaçlanan bir mağaza, tanınmış tasarımcıların kıyafetlerinin yanı sıra, hepsi köklü markalar olan ayakkabılar, parfümler, aksesuarlar ve hatta elektronik ürünler sunabilir. Envanter modayı korumak için büyük olasılıkla sık sık değişecektir. Bu, böyle bir mağazayı, genellikle aynı ürünlerin çoğunu bir yıldan diğerine sunan bir perakende işinden ayırır.

Bir konsept mağazanın tasarımı ve estetiği, standart bir büyük mağaza veya perakende satış mağazasından farklı olarak muhtemelen oldukça farklı olacaktır. Mağazanın kendisi mevcut ürünlerle ilgili genel bir konsepte sahip olduğundan, mağazanın tasarımı ve dekorasyonu genellikle bu konsepte uygundur. “Kentsel” veya “sokak” trendlerine hitap etmesi amaçlanan bir mağazanın çıplak tuğla duvarları olabilir, belki de sanatsal grafitilerle dekore edilmiş ve mağaza konseptini güçlendiren bir tasarım olabilir. Öte yandan, “yenilikçi” kültür için bir konsept mağazasında karanlık duvarlar, sade aydınlatma ve yenilikçi çevrelerde popüler olan bağımsız müzikler çalınabilir.

Peki konsept mağaza nedir? Kapsamlı bir temaya bağlanan, özenle seçilmiş ve benzersiz bir ürün seçkisi satan bir mağazadır. Genellikle belirli bir hedef kitleye hitap eden bir yaşam tarzını çağrıştırırlar – ilham vericidirler. Özenle seçilmiş ürünler, farklı marka ve tasarımcılardan bir araya getirilir ve genellikle moda, güzellik ve ev eşyaları gibi farklı çizgileri kapsar. Ayrıca teşhir, bu çizgileri ve ürünleri çekici bir şekilde bir araya getirir. Konsept mağazalar keşif ve deneyimle ilgilidir. Bu nedenle, ürünler ve tasarım, bu hikayeyi yeni ve ilginç şekillerde anlatmaya devam etmek için düzenli olarak değişme eğilimindedir. Birçoğu, içerdikleri yaşam tarzı etrafında bir topluluk oluşturmaya yardımcı olan bir kafe veya etkinlik alanı gibi ekstra deneyimsel öğeler sunar.

Konsept mağaza fikri, her türlü yenilikçi veya sıra dışı mağazayı karakterize ettiği için belirsiz görünebilir. Özel karakterini daha iyi anlamak için önce bu çok özel mağaza biçiminin kökenlerine odaklanalım. Wikipedia’ya göre konsept mağaza, “bir iş tematik ayrıntısını tanımlayan bir pazarlama konsepti. […] Ürünleri karıştıran ve trendleri çoğaltan yaratıcı evrenlerin sahnelenmesiyle karakterize edilir. ” Bizce konsept mağaza, tematik bir evren, bir yaşam felsefesi ve / veya belirli bir yaşam tarzıyla eşleşen çeşitli ürünlerle çok markalı bir satış noktası. Bu mağazalar sadece satın alınacak yerler değil, öğrenim ve ilham alma yerleridir; satın alma sürecini yavaşlatmak anlamına gelse bile.

Konsept Mağazaların Tarihi

Tutkular ve ilhamlar için bir yer

Perakende dünyasına konsept mağazaların gelişini anlamak için, Chelsea’deki West of London’a gidelim. Londra’daki Victoria and Albert Müzesi’ndeki Mary Quant sergisine gitme fırsatısınız olduysa mini eteklerin İngiliz ve ünlü terzi yaratıcısı Mary Quant’ın İngiltere’de modada devrim yarattığını görmüşsünüzdür. Uygun fiyatlarla orijinal giyim kreasyonları aracılığıyla yeni bir pazarı tatmin etmek istiyordu: genç insanlar. Mary Quant sergisi, yaratıcı kariyerinin ilk 20 yılının izlerini sürüyor, taa ki 1955’ten, King’s Road’da Bazaar adlı dünyadaki ilk konsept mağazasını açtığı zamandan, küresel bir moda imparatorluğu kurmayı başardığı 1975’e kadar.

Habitat ve The Conran Shop markasının kurucusu tasarımcı Terence Conran tarafından tamamen döşenmiş Mary Quant’ın butiği, sanatsal buluşmalar, müzik, tasarım ve sanatın bir karışımı için gerçek bir yerdir. Bu butiğin özgünlüğü anında başarı ile buluşuyor. Eşsiz karakteri herkesi sarmalıyor ve yaratıcı kişilikler tutkularını ve ilhamlarını tartışmak için orada buluşmaya başlıyorlar. Satmadan önce paylaşmak fikri Mary Quant dükkanını “ressamların, fotoğrafçıların, mimarların, yazarların, sosyal figürlerin, aktörlerin…” bohem dünyası olarak tanımladı. Bu nedenle, bir yaşam yeriydi, daha spesifik olarak, paylaşmanın ürün satmaktan çok daha güçlü olduğu bir tartışma yeriydi. Mary Quant, sadık müşterileri arasında moda ve tasarım endüstrisindeki etkili gazetecilere güvenebilirdi. İyi bir itibar kazanmasına ve Londra moda sahnesini çekmesine yardımcı oldular.

Bazaar’ın başarısı aynı zamanda yüksek öğrenim ve kazançtan yararlanan gençlerin artan zenginliğine ve hareketliliğine dayanıyordu. Bu nedenle kıyafet satın almak bir boş zaman aktivitesi haline gelir. 1966’da, Mary Quant’ın logosu olan Quantrademarks bir rozet olarak takıldı. Bu işaret, markasının genç ruhunu anında paylaştı ve genç müşterilerle daha fazla bağlantı kurmasını sağladı. Satmadan önce paylaşmak Mary Quant dükkanını “ressamların, fotoğrafçıların, mimarların, yazarların, sosyal figürlerin, aktörlerin…” bohem dünyası olarak tanımladı. Bu nedenle, bir yaşam yeriydi, daha spesifik olarak, paylaşmanın ürün satmaktan çok daha güçlü olduğu bir tartışma yeriydi. Mary Quant, sadık müşterileri arasında yer alan moda ve tasarım endüstrisindeki etkili gazetecilere güvendi: iyi bir itibar kazanmasına ve Londra moda sahnesini çekmesine yardımcı oldular.

Güzel ve olağanüstü ürünler

“Konsept mağaza” terimi çok daha sonra ortaya çıktı. İtalyan sosyolog Francesco Morace tarafından 1991 yılında 10 Corso Como mağazasını tanımlamak için tanıtıldı. 10 Corso Como, Vogue ve Elle Italy’nin eski moda editörü Carla Sozzani tarafından 1991 yılında Milano’da kuruldu. En başta, Carla Sozzani burayı sanat sergileri düzenleyebileceği bir kitapçı yapmak istedi. Tutkulu ve sanatın her türüne açık olan Carla Sozzani, sanat ve tasarım vizyonunu biraz daha paylaşmak için teklifini genişletti.

Fotoğraf, mobilya, giyim, aksesuar ve dekorasyon ekledi. 10 Corso Como böylelikle satılık nesneleri, sanat eserlerini, kitapları, kıyafetleri, aksesuarları ve hatta hediyelik eşyaları tek bir yerde bir araya getirerek ticaret ile tefekkürü, moda ve sanatı harmanladı. Nesneler bir iş olarak tüketilmez, daha çok sanat olarak değerlendirilir oldu.

Mekanı zenginleştirecek hizmetler 10 Corso Como daha sonra Milano’da bir moda ve kültür merkezi haline geldi. Yavaş yavaş yeni hizmetleri de memnuniyetle karşılandı: Sergileri daha iyi takdir etmek için daha uzun süre kalmak isteyen sadık müşterileri için bir kafe, bir restoran ve küçük bir otel de eklendi. Bugün bahçelerde saklanan arka dükkan, kafe ve restoran, bitkiler ve mevsimlik çiçeklerle çevrili, huzurlu ve sessiz bir zaman geçirmenizi sağlayacak haline büründü. Mağaza, eşsiz sanat, müzik, tasarım, mutfak ve kültür yelpazesini Seul, Şanghay, Pekin ve New York’a genişletti.

Francesco Morace, hem sanatın hem de modanın ötesinde, bu konseptte perakende için tamamen yeni ve radikal bir şey gördü. İlk olarak “konsept mağaza” olarak adlandırılan bu yeni perakende konseptini tanıttı.

Konsept mağazanın kalbindeki deneyim

Fransa ilk konsept mağazasını elbette Paris’te gördü. Leclaireur 1980 yılında kapılarını açtı. Martine ve Armand Hadida çiftinin tutkusu moda, sanat, tasarım ve yaşam sanatını bir araya getirmekti. Arne Quinze, Paul Evans, Borek Sipek, Pierre Bonnefille gibi sanatçıları ve Comme des Garçons, Yamamoto ve daha pek çok markayı ortaya çıkaran ilk çıkış oldu.

Şimdi Los Angeles’ta, Leclaireur’ün felsefesi moda, tasarım, mimari ve görsel sanatları bir araya getirerek deneyimi her mağazanın kalbine yerleştirmektir. Amaç, tüm bu disiplinlerin aynı ekosisteme ait olduğunu, evrimleştiğini ve sürekli dönüşüm içinde olduğunu göstermektir.

Sürpriz yarat

Leclaireur’un yaratılması, aynı zamanda büyük markaların dikkat çekici bütçelere sahip gücüne bir cevaptır:

“1999’da New York’taydım. Prada, eski Guggenheim’ın 2000m2’sinde Soho’da açılmaya hazırlanıyordu, Issey Miyake mimar Frank Gehry ile ortak oldu, Dolce & Gabbana büyük amiral mağazasını sundu… Paris’e döndüğümde, tamamen depresyondaydım. Bu kadar güçlü markalara karşı nasıl savaşabiliriz? Küçük perakendeciler olarak, büyük makineleri ve GDO’ları ile zengin sanayicilerle yüzleşen küçük pulluklar gibiydik. Bu nedenle büyük lüks grupların tam tersini yapmaya karar verdik. Harika bir görünüme sahip gösterişli bir amiral gemisi yerine, Hérold caddesinde bir araba kapısının arkasına gizlenmiş gizli bir alan yarattık. Sonuçta karşılaştığımız başarı beklentilerimizin ötesinde oldu.”

Leclaireur’un kurucusu Armand Hadida Leclaireur

Leclaireur’un kurucusu Armand Hadida Leclaireur her zaman ziyaretçilere daha önce yaşadıklarından tamamen farklı bir atmosfer sunmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle öncü, teklifini, pencerelerini, mağazacılık görselini ve etkinliklerini sık sık yenileyerek müşterilerini sürekli şaşırtmaktadır. Nadirlik anahtardır Ayrıca 1997’de Colette’in Paris’e gelişi de bir etki yarattı. Colette Roussaux ve kızı Sarah Andelman tarafından yaratılan mağaza, her tür moda ürünü listeledi: moda ürünleri, parfüm, tasarım, müzik ve yayıncılık, fotoğraf ve basın, güzellik makaleleri ve yüksek teknoloji.

Ecole du Louvre mezunu kızı Sarah Andelman ile birlikte Colette Rousseaux, ayrıcalık ve enderlik yaratmak için Fransa’da daha önce hiç görülmemiş ürünleri arıyordu. Colette böylece moda ve tasarımda bir mihenk taşı olan Parisli tüketiciler için trend belirleyici ve trendlerin habercisi haline geldi. Fransız mimar Arnaud de Montigny tarafından çizilen Colette’in, iç düzeni ve vitrini her hafta değişiyor. Ayrıca Colette ve Sarah, müşterilerini geri getirmek ve satış noktasını gidilecek yer haline getirmek için koleksiyon lansman partileri, kokteyller, atölyeler ve sevilen bir sanatçıyı tanıtan aylık sergiler düzenleyerek satış noktalarını etkin hale getiriyorlar.

Konsept mağazalara etki unsurları, detaylar

Satış personeli aynı zamanda konsept mağaza için bir marka varlığıydı. 2012’de anne ve kızı yüz kişiyi işe aldı. Bunların arasında binlerce Instagram takipçisi olan ve moda dünyasında güvenilirliği olan “Influencer” satışçıları da görüyoruz, 2012’de 4.800’den fazla takipçisi olan ve Colette’in görünürlüğünü arttıran Elisabet (@UneMorueAParis) gibi. Satış ekipleri ve çalışanlar konsept mağazanın gerçek elçileriydi.

Diğer bir görünürlük ekseni, tematik pop-up mağazalar yaratmak için Chanel gibi büyük lüks evler ve Comme des Garçons gibi tanınmış markalarla ortaklıklardı. 2012 yılında ortalama olarak mağaza, Moda Haftaları boyunca günde dört binden daha fazla ziyaretçi aldı. Colette Rousseaux kısa süre önce emekli oldu. Bu nedenle artık Colette’i ziyaret etme şansınız olmayacak. Ancak mekan şu anda Karl Lagerfeld’in konsept mağazasına ev sahipliği yapıyor ve orası da oldukça etkileyici.

Şehirlerimizi güzelleştiriyorlar

Tarihi konsept mağazaların yaratılmasından bu yana, diğer girişimciler de perakende vizyonlarını oluşturmak için güçlü bir şekilde ilham aldılar. Konsept mağazalar, klasik yerel mağazaların geliştirilmiş versiyonlarıdır. Daha yenilikçi, daha dijital, benzersiz bir deneyim; değerlerinize, ilgi alanlarınıza ve yakınlıklarınıza göre seçtiğiniz yeni bir yer sunarak kentsel manzarayı güzelleştirmeye yardımcı olurlar.

Bazı konsept mağazalar yemeğe odaklanıyor. Kitap okurken veya klasik bir sanat performansı izlerken yemek yiyebileceğiniz sıcak bir yer olan L’Épicerie à Paris’in durumu budur mesela. Diğer konsept mağazalar sosyal ve çevresel taahhütlerini paylaşmayı hedefliyor. Bu da, karını Güneybatı Madagaskar’daki eğitim projelerine ve kalkınmaya bağışlayan Merci à Paris’in durumudur. Bazıları sadece yaşam tarzlarını ve tutkularını paylaşmak ister: Edith Bordeaux da moda ve tasarımın buluşma noktasıdır; kaliteli ve sorumlu tüketimi destekler. Mağazanın içinde bazı konserler ve performanslar da düzenlenir.

Bir konsept mağaza seçkisi nasıl olur görmek için İstanbul anadolu Yakası’nın göz bebeği Yirmiyedi Kuzguncuk‘un birbirinden eşsiz ürünlerine göz atın. Eğer yolunuz düşerse daha çok ilham için bizi Kuzguncuk’taki mağazamızda ziyaret edin.

Siz hangi konsept mağazalarda bulundunuz? Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bizimle @yirmiyedikuzguncuk adresinden ya da info@yirmiyedikuzguncuk.com’a mail atarak iletebilirsiniz.